Birazda Haberler

28 Ocak 2011 Cuma

GezDiM - GöRdüM - YaZıyoRuM - MUDOUTLET

Mudo'nun tarzını,aksesuarlarını,dekorasyonunu,giyimlerini kısacası ev ve yaşam için olan enfes tasarımlarını çok seviyorum.Ve alışverişlerimde uğramadan geçemediğim mağazalardandır kendileri.Ama tabii bu kadar sevdiğim bir mağazanın Outlet ini buluncada gözüm ve gönlüm bayram ettiler.Bulunca diyorum çünkü iş yerime 5 dk mesafede en büyük Outlet mağazasını keşfettim geçen gün.Avcılar-Ambarlı kavşağından dolum tesislerine giden yol üzerinde.Yolunuz bu taraflara düşerse uğramanızı tavsiye ediyorum.
Mutfak aksesuarları vintage tarzında olanların hepsinde gözüm kaldı.
Kalplerin her renginden seriyi tamamlamak lazım.
Şu sıcak su torbalarının güzelliklerine bakarmısınız.Hepsi birbirinden renkli ve şekerler.Aslında bir "DIY" projeside olabilir yapılabilitesi yüksek geldi bana dikiş dikerlere duyurulur.
Mudo nun Outlet Mağazalarını,mağazadaki ürünleri,kampanyalarını kısacası Mudo ile ilgili herşeyi sitesinden bulabilirsiniz.Şu anda sezon ürünlerinde de %50 indirim varmış duyurulur. Mudo.com.tr


      

24 Ocak 2011 Pazartesi

DIY-Takı Toplayıcı

Kapı askılığından kolye toplayıcısına hey gidi hey nerden nereye :))))Bu askılık eşimin bekar evinden transferine izin verdiğim eşyalardan biriydi.Uzun bir süre dolapların içinde ordan oraya savruldu.Hamarat blog arkadaşlarımın birinde görmüştüm ve çok beğenmiştim bu fikri(çok üzgünüm not etmemişim kimde gördüğümü hatırlayamadım şimdi :( bende elimdeki malzememle yapmaya karar verdim.


İlk halinin resmini çekemedim öyle heyecanla başladım ki çalışmaya ama nette buldum bir resim.



Ahşap akardiyon kapı askılığını önce zımparaladım ve kahverengi akrilik boya ile boyadım.Mumladım ve üzerine beyaz boyayla boyayıp eskitme görüntüsü istediğim yerleri zımparaladım.Ve son olarak sevdiğim desenleri dekopaj uyguladım.Birde üzerine kelebekler kondurdum.


Makyaj masamın duvarıma astım.Böylece kolyelerimde birbirlerine dolaşmaktan kurtuldular.Hem kullanışlı hemde dekoratif oldu.Ben çok beyendim♥Siz nasıl buldunuz?





21 Ocak 2011 Cuma

HokuS PokuS

Ta ta ta tammm....Hokus pokus diyerek yeni yüzümü paylaşıyorum sizlerle.Sihirli bir değnek değdirdim bloğuma umarım sizlerde beğenirsiniz ♥
Bu küçük sevimli kız gibi gerçek hayatta da böyle bir değneğim olsa da sihirlerimle "güzellikleri" yaysam dünyaya.

20 Ocak 2011 Perşembe

L *o* V *E*

Sevgililer günü yaklaşırken, içimde de "aşk" kelebekleri uçuşurken hemen sizlerle paylaşmak istedim...
Elimin değdiklerine de devammm ediyorum.Çerçeve  İkea nın tahta 3'lü olarak satılan çerçevelerinden.Öncelikle beyaza boyandı ,köşelerine hafif pembe akrilik boyayla ponpon yapıldı ,  üzerinede dekopaj ile  L*o*V*e , kelebekler, aşk kuşları ve ufacık bir melek kız kondu.

Üzerinede sprey vernik sıkarak korumayı sağladım.Altındaki taşları sırf çekim yapmak için serpiştirdim naçizane ufacık renk katsın diye :))))))Bu çerçeveyi  aslında şirin mi şirin bir kıza kuzenimin kızı DERİN'e yaptım.Umarım beyenir ve mutlu mutlu fotolarını içine yerleştiriverir.

16 Ocak 2011 Pazar

Renga Renga ReNgaRenK :)))



İşte Yaşamın en güzel, en leziz, en iç açıcı, en iştah kabartıcı ve en renkli tatları . Mutfakların kimyasını altüst eden şirin "Kurabiyeler".
Bu güzellikler yemelik değil seyirlik bence siz ne dersiniz?? Bu sanat eserlerini benim canım "Tülay ablacım" yapıyormuş duydum ki ve sizlerle paylaşmak istedim.Nede güzel paketlemiş onları,Ellerine Emeğine Yüreğine sağlık Tülay ablacım.Hem gözümüz hem gönlümüz hem iştahımız açılsın dimi ama :))

12 Ocak 2011 Çarşamba

Elimin Değdikleri



Ufacık tefecik içi dolu turşucuk benim yaptıklarım.Denemelerimde diyebiliriz.Evimin kimyasını değiştiriyor bu sevimli şeyler.İlerleyen zamanlarda bunları ve elimin değdiği diğer şeyleri paylaşıcam sizlerle.Şimdilik bu kadar kıssadan hisse ♥ 

KimYa HeryeRde???

Blog ismime ithafen bir yazı olsun istedim ilk yazılarımdan birinin.Ama merak etmeyin çokta sıkmıycam sizi sürekli kimyadan bahsederek.Biliyorum ki birçoğumuz okul yıllarında(veya hala) çokta hoşlanmadığı bir dersti KimYa. Sadece ufak tefek hayatımızın içinde olan ama göremediğimiz,bazen merak ettiğimiz,bazen keşke olmasaydı dediğimiz bazense iyiki varmış dediğimiz herşeyin sırrı kimyadır.
Defter yani kağıt  selüloz denen hammaddeden yapılır.Ağaçlarda, yapraklarda bulunur.
Nişasta ve selüloz, her ikisi de aslında binlerce glikozun biraraya gelmesiyle oluşmaktadır ama tek farkı, iki glikoz arasında oluşan bağın farklılığı. Ve vucudumuzdaki enzimler, nişastadaki glikozları koparabiliyor ama selülozdakileri koparamıyor ve böylece sindiremiyoruz.


Asetat Kağıdı yani asetat dediğimiz şeffaf kağıtlarda selülozdur.Ama selüloz moleküllerindeki hidroksi gruplarına asetil grubu bağlanmıştır.Bu yüzden genel ismi asetat olarak kalmıştır. Teknik ismi, ingilizce tranperancy, türkçe ise saydam ya da seffaf kağıttır.



Aspirin- insanlar hastalıklardan ve ağrılardan kurtulmak için binlerce yıl bitki özlerinden yapılmış ilaçları çiğnemiş yada yutmuş. 1800’lü yılların ortalarında kimya ile uğraşan devrim bilim adamları söğüt ağacının kabuğunda salisilik asit olduğunu bulmuşlardır. 1899 yılında Almanya’nın Bayer Firması salisilik asitten aspirin adlı ilacı üretmeye başlamıştır.



Çikolata-aslinda cikolata yapiminda kullanilan kakaonun ana alkaloidi olan ve bol miktarda bulunan theobromine`nin ismi, kakao bitkisinin latince isminde gelmektedir. theobroma cacao. Theobromine`in insanlar üzerindeki etkisi kafeine cok benzer ama daha az etkilidir. Hafif diüretik ve uyarici etkiye sahiptir. Bu özelligi sayesinde ilac olarak kullanilmasinin yanisira, damarlarini genisletme özelliginden dolayi yüksek tansiyon tedavisinde de kullanilir. Cikolatanin hafiften mutlu edici etkisi oldugu da genelde bilinen bir özelliktir. Bunun baslica nedeni icerdigi fenil etilamin molekülüdür. Normalde de beyinde bulunan bir maddedir. Bu molekül beyinden mutluluk ve heyecan verici maddelerin salgilanmasina yardimci olmaktadir. Yapilan testlere göre fenil etilaminin büyük bir kısmı beyine ulaşmadan bozunmaktadir ve ne kadarının beyine ulaştığı konusunda pek bir sonuç bulunamamıştır.

Acı -Jelapeno veya herhangi bir acı biber cinsini yediğimizde ağzımız yanar. Bu yanmanın sebebi bieberdeki organik bir bileşik olan kapsaisin'dir. Bu bileşik acı ve yakıcıdır. Ancak tükrük salgısını başlatarak sindirime yardımcı olur.




Helyum havadan çok daha hafif bir gazdır. Tepkimeye girmez. Bu nedenle balon,zeplinlerin ve dalış tüplerinin doldurulmasında kullanılır. Hidrojen havada patlayabildiği için helyum tercih edilir..








Kaynak : Genel kimya bilgileri

10 Ocak 2011 Pazartesi

Bu Kış Gününde Sıcacık bir Merhabaaaaa :))


Bir blog oluşturmanın heyecanı ve acemiliğiyle  merhaba diyorum  öncelikle.
Yaşamlarınızın karmaşası içinde kaybolurken kendinize ayırdığımız kısa zamanlarda sizleri sıkmadan, mutlu anlarımı,heyecanlarımı,sevdiklerimi,sevmediklerimi,yaptıklarımı,yapmaya çalıştıklarımı,izlediklerimi,okuduklarımı,dinlediklerimi kısacası  benimle olanları sizlerle paylaşmak istiyorum.Yaşamın Kimyasına hoş geldiniz :))